Salı, Ekim 2

Sana Mektuplar -2

Ey zamanın ötesinden gelen sevgili...Ey özlemi zamandan daha uzun olan...Yıllardır hep seni beklemişim gibi geliyor.Tüm erteleyişler,tüm sonuçsuz hayaller hep senin içinmiş.

Çok acı çektirdim kendime sen gelene kadar.Soluksuz kaldığım geceler oldu.Hain eşkiyaların yüreğimi hançerlediği zamanlar.Çok yara aldım.Çok yitirdim inancımı.”Yok” dedim. “Artık gelmez.”En ümidi kestiğim anlarda zifiri bir karanlık kapladı yüreğimi.Az kalmıştı aslında.Sensiz ,gelmeyeceğine inanarak yaşamaya alışıyordum.Sadece bir hayal olduğun ,sadece benim yazdığım bir hikayenin kahramanı olduğuna emin olmak üzereydim.

İşte bu yüzden geldiğine inanabilmek,varlığına emin olabilmek yinede çok kolay olmayacak belki.Belki önce alabildiğine kaçacağım,saklanacağım senden.Yine başka bambaşka maskelerle olacak ilk merhabalarım.

"´Benim icin ne denli önemli oldugunu eger istersen,özümden var olan kisinin yaraticisi olabileceğini bilmeni istiyorum.Yalnizca sen,arkasinda titremekte olduğum duvari yikabilirsin.Yalnizca sen,maskemin altinda olani görebilirsin.Yalnizca sen, beni ürkü,kusku, ve yalnizliktan oluşan karanliktan olusan karanlik dünyamdan kurtarabilirsin.Bu nedenle,ne olursa olsun yanimdan gecip gitme.Bunun senin için kolay olmayacağini biliyorum.Çünkü degersizlik inanci güclü duvarlar örer.Sen bana nedenli yaklasirsan ben de o denli bilincsizce geriye kaçabilirim.Görüyorsun,en çok gereksinme duydugum seye karsi savasiyor gibiyim sanki. Ama sevginin duvarlarindan daha güçlü oldugunu söylediler,Tek umudum da bu.Öyleyse,güçlü ama sevecen ellerinle yik bu duvarlari.Sevecen ol,çünkü içimdeki çocuk cok duyarlidir ve duvarlarin gerisinde büyümez.Öyleyse vazgeçme.Sana ihtiyacım var."

Hiç yorum yok:

İçin...

Fotoğrafım
İzmirli... Atatürkçü.... Kafası hep karışık... Bunlargillerden... Anarşit... Akdenizli olmaktan gurur duyuyor .... Akdenizli olmak hayata karşı bir duruştur sanırım. Akdenizli olmak ; kanının deli akmasıdır, bağıra çağıra konuşmaktır, kalabalık aile sofralarıdır, kapı gıcırtısına oynamaktır, şarkılara ayakla ritm tutmaktır, zeytindir,zeytinyağıdır, teninin güneş yanığı rengini yıl boyu korumasıdır, güzel kızlardır, yakışıklı erkeklerdir, damak zevkidir, daha ötesi hayat zevkidir... Yani Akdenizli olmak bir ülkenin ötesinde bir iç denizin çevresinde yaşayan tüm insanların o deniz gibi rengarenk,kah huzurlu,kah deli dolu olmasıdır.Bir ülkeye değil bir denize kendini ait hissetmektir.

deviantart

Powered By Blogger