Pazartesi, Kasım 10

Bir türlü tamamlanamamış şiir...

Sen asırlar öncesinin ninnilerinden beslenen çocuk,
Sen mezapotamyanın hiç söylemediği büyük sır,
Toprağın bereketinin,
Suyun özleminin yarattığı sen…
Gözlerinde bozkırın yıldızları ışıldıyor mu hala ,
Hala sesinde canlanıyor mu bin yıllık öyküler,
İçindeki çöl rüzgarı durmadı mı daha ?
Ben sessiz sedasız bekliyorum bıraktığın yerde.
Su akar yolunu bulur diye.
Seninde bir gün yatağını bulan kayıp nehirler gibi,
Bana doğru akacağın günü bekliyorum.
Bekliyorum dinmesini içindeki sahipsiz rüzgarların.
Sabırla,
İnançla,
Ve umutla…
Bekliyorum gelmesini seninle baharın,
İçimde soğuk kasım rüzgarları esiyor ,
Aldırmıyorum…
Biliyorum ki seninle bitecek yalnızlığım,
Seninle huzur bulacak diğer yanım…
Bırak artık ıssız şehirlerde kendi izini sürmeyi,
Göremediklerinin ,yetişemediklerinin acısını çekmekten vazgeç,
Bak hayat önünde uzanıyor ışıl ışıl,
Elini uzat…
Tüm vatansız göçmenler adına ,
Kayıp mecraları unut ,
Önünde bir yarın uzanıyor baksana
Tut elimi…
Benimle tamamla hikayenin kalanını...
Bir yürek iki bedene de yeter bazen
Unutma
Benim anavatanım sensin...

Hiç yorum yok:

İçin...

Fotoğrafım
İzmirli... Atatürkçü.... Kafası hep karışık... Bunlargillerden... Anarşit... Akdenizli olmaktan gurur duyuyor .... Akdenizli olmak hayata karşı bir duruştur sanırım. Akdenizli olmak ; kanının deli akmasıdır, bağıra çağıra konuşmaktır, kalabalık aile sofralarıdır, kapı gıcırtısına oynamaktır, şarkılara ayakla ritm tutmaktır, zeytindir,zeytinyağıdır, teninin güneş yanığı rengini yıl boyu korumasıdır, güzel kızlardır, yakışıklı erkeklerdir, damak zevkidir, daha ötesi hayat zevkidir... Yani Akdenizli olmak bir ülkenin ötesinde bir iç denizin çevresinde yaşayan tüm insanların o deniz gibi rengarenk,kah huzurlu,kah deli dolu olmasıdır.Bir ülkeye değil bir denize kendini ait hissetmektir.

deviantart

Powered By Blogger